Nerdeyse bir aydır bilgisayar internet ve modem arızaları vardı. İlgilenmedim, arıza kaynağı belirlenmedi.
Belirlendikten sonra da devam eden terslikler ve ilgilenmem gereken başka işler olunca düzeltme, format vs. işlemleri uzun sürdü. Şu anda dahi tek bilgisayardayız, benimkine driver yüklenecek kablosuz bağlantı için.
Yazılar yazdım, notlar düştüm ajandama, kâğıtlara... Geçen yıldan bu yana bekleyen birkaç yazım gibi onlar da bir kenarda sıralarını bekliyorlar.
Son üç günde kızımın stajı için gerekli belgeleri toparlamakla geçti günlerimiz. İstanbul büyük şehir, gün trafikte geçiyor.
Kimini aktardım kâğıda, kimi günlük notlarım kaldı.Geçmiş yazıları paylaştım bu arada yenileri beklemede.. Televizyonun yaz ekranına döndüm, tekrarlarla süregelen...
Dün, bir yazıma gelen yorumu görünce yazma ateşi sardı benliğimi..Bir an önce yazmalıydım hem de...
Yazarken ve yürüyüş yaparken mutlu oluyorum. Bunları yapamadığımda huzursuzluk duyuyorum. Temel ihtiyaç bir anlamda benim için her ikisi de... Sevdiği şeyleri ertelemesi tahammülünü azaltıyor mu ne insanın?
Geçen yıl bir şiir aktarmıştım blogdan: 'Sol yanım acıyor anne'
http://hayateylul.blogcu.com/sol-yanim-aciyor-anne_4467940.html
Yorum yaz! :: Arkadaşına Gönder!
1 yorum yazılmıştır Yazan: canan | Tarih: 29/10/2007
Konu: sol yanım acıyıor anne
sol yanım yazın beni endişelendirdi. Neden böyle hüzünlendin? Pozitif enerjine ne oldu canım arkadaşım!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Buna karşılık bir yorum yazmıştı Canan.. Ben de uçakta bir şeyler karalamıştım o anın duyguları ile içimden geldiğince. O yazıyı aktarmakla başlamak istiyorum.
30.10.2007 Salı ...... — İstanbul uçuşu
Bugün son diş kontrolüm yapıldı. Sorun oluşturan kanal tedavim şükürler olsun ki iyi sonuçlandı.
Canan' ım,
Kaç yıl oldu seninle tanışalı, kaç yılı aynı şehirde geçirdik inan hatırlayamıyorum.
Çok emin olduğum bir şey var ki, gönlümdeki sevgin hiç ama hiç eksilmedi. Öylesine sağlam yer etmişsin bu yürekte...
Sen, Filiz, Ayşe, Aysen, Ülker...
Hepiniz uzaklara gittiniz. Çok bağlandıklarımdınız. Her birinizin gidişiyle bir ana dalım kırıldı sanki bir eksik hissettim kendimi, bir yarım...
Yine çok sevdiklerim var bu şehirde. Şükürler olsun, çok güzel dostluklar geliştirebildik zaman içersinde. her birinden ayrılırken içim cız ediyor.Aynen, İstanbul' dan ayrılırken olduğu gibi...
'Sol yanım acıyor anne' şiiri endişelendirmiş seni. Gerçekten de o gün sol yanım çok acıdı.Çok !...
Bilirsin, kolay açık etmem ben acılarımı. Hep gülümserken görürler çevremdekiler... Gülümseyen 'çocuk gözler' … O gözlere yerleşmiş bir gizli hüzün var şimdi…
Geçenlerde İstanbul’ da annemle birlikteyken bir şeye güldüm. Dedi ki annem:
-‘Kızım, yüzün gülüyor ama gönlün nasıl acaba?
-Nasıl mı anne, söyleyeyim, dedim ve ekledim şarkı olarak:
‘Dağlar dağlar viran dağlar
Yüzüm güler kalbim ağlar’
Cevabı şöyle oldu annemin:
-‘Kızım, Allah c.c. yüzünü güldürsün, yüzünle gönlünü bir etsin.’
Cümlemiz adına âmin diyorum bu duaya.
‘Bir dilek tut’ dediklerinde bana, dikkat ettim de hiç ‘Şu olsun, buyum olsun’ diyemiyorum. Dileklerimde başkaları da yer alıyorlar ve yalnızca dünyaya dair olamıyor dileklerim, âhireti katmadan yapamıyorum. Böylesi güzel geliyor bana da işte…
Bugün diş doktoru ablamın muayenehanesindeydim. Bir ara baktım, gözleri dolar gibi oldu.-‘Üç candan sevdiğim oldu’ dedi, ‘Sen üçüncüsüsün kaybettiklerimin...‘
Diğer ikisi ise benim de sevip, ayrılığını tattıklarımdan. Birisi sensin bu ‘ortak sevgili’ lerin diğeri ise ‘can dostum’ diye zaman- zaman söz ettiğim tanımanı çok istediğim bir gönül dostu…
Doktor ablam öyle deyince (beni sevdiğini bilmeme rağmen bu derecede sevdiğini bilmiyordum) ‘Ne güzel aslında ‘ dedim, ‘benim için ne büyük bir lütuf bu…’
Bilirsin gönlü çok güzel bir ablamızdır.
.....sürecek
Belirlendikten sonra da devam eden terslikler ve ilgilenmem gereken başka işler olunca düzeltme, format vs. işlemleri uzun sürdü. Şu anda dahi tek bilgisayardayız, benimkine driver yüklenecek kablosuz bağlantı için.
Yazılar yazdım, notlar düştüm ajandama, kâğıtlara... Geçen yıldan bu yana bekleyen birkaç yazım gibi onlar da bir kenarda sıralarını bekliyorlar.
Son üç günde kızımın stajı için gerekli belgeleri toparlamakla geçti günlerimiz. İstanbul büyük şehir, gün trafikte geçiyor.
Kimini aktardım kâğıda, kimi günlük notlarım kaldı.Geçmiş yazıları paylaştım bu arada yenileri beklemede.. Televizyonun yaz ekranına döndüm, tekrarlarla süregelen...
Dün, bir yazıma gelen yorumu görünce yazma ateşi sardı benliğimi..Bir an önce yazmalıydım hem de...
Yazarken ve yürüyüş yaparken mutlu oluyorum. Bunları yapamadığımda huzursuzluk duyuyorum. Temel ihtiyaç bir anlamda benim için her ikisi de... Sevdiği şeyleri ertelemesi tahammülünü azaltıyor mu ne insanın?
Geçen yıl bir şiir aktarmıştım blogdan: 'Sol yanım acıyor anne'
http://hayateylul.blogcu.com/sol-yanim-aciyor-anne_4467940.html
Sol Yanım Acıyor Anne...
Bugün gerçekten de çok acıyor. Yine geçer, azalır bu sızı, geçer...
Bugün beni affedin. Bu hayatsa eğer, bırakın acımı da yaşayayım yüreklice...
Sevgi ve mutluluklarımız bol olsun...
http://www.youtube.com/watch?v=i52wRVuzA6k
1 yorum yazılmıştır Yazan: canan | Tarih: 29/10/2007
Konu: sol yanım acıyıor anne
sol yanım yazın beni endişelendirdi. Neden böyle hüzünlendin? Pozitif enerjine ne oldu canım arkadaşım!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Buna karşılık bir yorum yazmıştı Canan.. Ben de uçakta bir şeyler karalamıştım o anın duyguları ile içimden geldiğince. O yazıyı aktarmakla başlamak istiyorum.
30.10.2007 Salı ...... — İstanbul uçuşu
Bugün son diş kontrolüm yapıldı. Sorun oluşturan kanal tedavim şükürler olsun ki iyi sonuçlandı.
Canan' ım,
Kaç yıl oldu seninle tanışalı, kaç yılı aynı şehirde geçirdik inan hatırlayamıyorum.
Çok emin olduğum bir şey var ki, gönlümdeki sevgin hiç ama hiç eksilmedi. Öylesine sağlam yer etmişsin bu yürekte...
Sen, Filiz, Ayşe, Aysen, Ülker...
Hepiniz uzaklara gittiniz. Çok bağlandıklarımdınız. Her birinizin gidişiyle bir ana dalım kırıldı sanki bir eksik hissettim kendimi, bir yarım...
Yine çok sevdiklerim var bu şehirde. Şükürler olsun, çok güzel dostluklar geliştirebildik zaman içersinde. her birinden ayrılırken içim cız ediyor.Aynen, İstanbul' dan ayrılırken olduğu gibi...
'Sol yanım acıyor anne' şiiri endişelendirmiş seni. Gerçekten de o gün sol yanım çok acıdı.Çok !...
Bilirsin, kolay açık etmem ben acılarımı. Hep gülümserken görürler çevremdekiler... Gülümseyen 'çocuk gözler' … O gözlere yerleşmiş bir gizli hüzün var şimdi…
Geçenlerde İstanbul’ da annemle birlikteyken bir şeye güldüm. Dedi ki annem:
-‘Kızım, yüzün gülüyor ama gönlün nasıl acaba?
-Nasıl mı anne, söyleyeyim, dedim ve ekledim şarkı olarak:
‘Dağlar dağlar viran dağlar
Yüzüm güler kalbim ağlar’
Cevabı şöyle oldu annemin:
-‘Kızım, Allah c.c. yüzünü güldürsün, yüzünle gönlünü bir etsin.’
Cümlemiz adına âmin diyorum bu duaya.
‘Bir dilek tut’ dediklerinde bana, dikkat ettim de hiç ‘Şu olsun, buyum olsun’ diyemiyorum. Dileklerimde başkaları da yer alıyorlar ve yalnızca dünyaya dair olamıyor dileklerim, âhireti katmadan yapamıyorum. Böylesi güzel geliyor bana da işte…
Bugün diş doktoru ablamın muayenehanesindeydim. Bir ara baktım, gözleri dolar gibi oldu.-‘Üç candan sevdiğim oldu’ dedi, ‘Sen üçüncüsüsün kaybettiklerimin...‘
Diğer ikisi ise benim de sevip, ayrılığını tattıklarımdan. Birisi sensin bu ‘ortak sevgili’ lerin diğeri ise ‘can dostum’ diye zaman- zaman söz ettiğim tanımanı çok istediğim bir gönül dostu…
Doktor ablam öyle deyince (beni sevdiğini bilmeme rağmen bu derecede sevdiğini bilmiyordum) ‘Ne güzel aslında ‘ dedim, ‘benim için ne büyük bir lütuf bu…’
Bilirsin gönlü çok güzel bir ablamızdır.
.....sürecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder