5 Eylül 2008 Cuma

Hak sınırı ince çizgidir

Her gün görsel ve yazılı basında hakların yendiği yeni bir haberle karşılaşıyoruz. Birçok güzel insan, yardım duyguları istismar edilerek maddi ve manevi olarak sömürülüyor. Yetimin hakkı yeniyor, israf almış başını gidiyor. Kimse diğer insanların haklarını düşünmüyor. Hakka riayet eden doğru insanların sayısı giderek azalıyor.

Aslında eşrefler sınıfına layık görülen insan, herşey için yalnız hakkı olanı almalıdır. İnce olan hak sınırına çok dikkat etmelidir. Adil olmayı, adil davranmayı, başkalarının hakkına saygı göstermeyi öğrenmek zorundadır. Kendine hak gördüğünü, başkalarına da hak görmelidir. Ve diğer insanların hakkını gönülden, isteyerek vermelidir. Hakka tecavüz etmemelidir.

Hak konusu açılınca hep Hz. Ömer ve onun hak ve adalet duygusunu anlatan şu olayı aklıma gelir.

“Hz.Ömer halife olduğu dönemde bir akşam çalışıyordu. O esnada bir misafiri geldi ve oturup sohbet etmeye başladı.

Hz.Ömer hemen ayağa kaktı ve yanmakta olan mumu söndürüp başka bir mum yaktı. Misafiri şaşkın gözlerle Hz.Ömer'e bakıyordu. Hiç bir şey anlamamıştı. Dayanamayıp sordu: "O da mum diğeri de mum. İkisi de aynı şekilde aydınlık veriyor. Niye birini söndürüp de ötekini yaktın?"

Hz.Ömer'in cevabı şu oldu:

"Söndürdüğüm mum, milletin parası ile alınmıştı. Özel işlerimi yaparken, arkadaşlarımla sohbet ederken onu kullanmaya hakkım yok. Bunun için o mumu söndürdüm ve kendi paramla aldığım mumu yaktım."

Sizce daha fazla birşey söylemeye gerek var mı? Bilmeyenlere, duymayanlara, bilipte uymayanlara, uygulamayanlara duyurulur!..

Hiç yorum yok: