Susmanın bir hükümranlığı vardır.
Sessizlik, ağırdır çünkü.Etrafında konuşan, ses çıkaran her şeyi kendiliğinden "hafif" kılar, ucuz.
Sessizlik karanlık bir delik gibidir.Merakı çağırır.
Merak, hayali davet eder; hayal, korkuları; korkular, diplerimize bir yerlerimize kilitlediğimiz suçluluk duygularını.
Böylece sessiz olana yönelir insanlar,gönüllü bir kölelik başlar yavaş yavaş.
Sessiz olanın hiçbir şey yapmasına gerek yoktur artık; sen kendi zavallılıklarının dalgalarıyla savrulursun kendi kendine.
Kendi kendine ettiğin zalimlikler, kendi kendine sorduğun ve cevapladığın sorular, kendini ezmelerin...
Esrarengiz kadınlar böyle perileşir, gizemli adamlar böyle prensleşir.
http://bayflower.blogcu.com
“E-Postama gelen metinden kısa bir alıntı”
Dünyanın Döngüsü Hep Mi Aynı?
-
Okuduğumdan beri hiç aklımdan çıkmıyor. Peru'daki arkeologlar, üç antik
kültürün güç merkezi ve İnka öncesi bir efsanenin merkezi sayılan kuzey
kıyısındaki...
6 gün önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder