24 Kasım 2008 Pazartesi

İnsanın dört mevsimi...


İnsanlar Hakkında Hüküm Verirken
Bilgeliğine şüphe duyulmayan bir adam çocukların hayat boyu sürecek bir ders vermek istiyordu. Oğullarının öncelikle insanlar ve hayatta hemen her konuda çabuk hüküm ve karar vermenin yanlışlığını öğretmek istiyordu.
Bir gün dört oğlunu yanına çağırdı. En büyük oğluna, ülke dışına kış mevsiminde çıkıp bir mango ağacını görüp incelemesini istedi.
Daha küçük oğluna bahar mevsiminde yolculuğa çıkıp bir mango ağacını görüp incelemesini istedi.
Üçüncü sırdaki büyük oğluna da yaz mevsiminde yola çıkıp göreceği mango ağacını iyice incelemesini istedi.
Oğullarının en küçüğüne ise sonbaharda yolculuğa çıkıp göreceği mango ağacını incelemesini söyledi.

Mevsimler geldi geçti ve bütün oğulları yolculuklarını tamamladılar. Bilge baba bütün çocuklarını yanına çağırdı ve:

- Haydi, şimdi de görüp incelediğiniz mango ağacının özelliklerini bana anlatın, dedi. Kışın yolculuğa çıkan en büyük oğlu:
- Baba, ağaç sanki yanmış, kuru bir kütük gibiydi. Ondan daha küçük olan, bahar mevsiminde yolculuğa çıkan oğul söze başladı ve:
-Ağabeyim dediği yanlış, ağacın yemyeşil yaprakları her tarafını sarmıştı, dedi. Üçüncü sıradaki oğul ise ağabeylerine itiraz ederek,
- Sizin söylediğiniz gibi değildi, dedi, ağaç gül gibi güzel çiçeklerle donanmıştı. Sıra en küçüğüne gelmişti, o bütün ağabeylerine itiraz etti ve: - Siz hepiniz ne gördünüz bilmiyorsunuz, ağacın meyveleri vardı, ben tattım, tadı armudun tadına benziyordu, ağaçta armut ağacına benziyordu, dedi.
Şimdi konuşma sırası bilge babaya gelmişti. Bilge baba konuşmaya başladı ve şöyle dedi:

-Oğullarım, aslında hepiniz doğru söylüyorsunuz. Çünkü ağacı ayrı mevsimlerde gördünüz. İşte size hayat boyu aklınızda bulunması için öğüdümü vermek istiyorum:
İnsanların hal ve tutum ve davranışları hakkında hüküm verirken, o insanların her mevsimini, her yönünü bilip bilmediğinizden iyice emin olduktan sonra karar verin!..

3 yorum:

Bulbulunyeri dedi ki...

Canım,
ne güzel bir öykü. Gerçekten de hayatta hep gördümüz anı değerlendiririz. Öncesini ya da sonrasını değil. Öyküde ki gibi, hepsini birden değerlendirebilsek, hayat daha kolay ve güzel olacak ama........
Sevgiyle kal.

nazardeğmesin07 dedi ki...

iyi geceler sevgili arkadaşım daha önce yorum yazmıştım sanırım kayıt etmemiş neyse önemli değil.
yine çok güzel bir hikaye inan sayende birkez daha değerlendiriyorum özellikle insanlar hakkındaki görüşlerimi.. çok teşekkürler sevgiler...email adresimi profilimden alabilirsin...

Unknown dedi ki...

çoookkk uzun bir aradan sonra merhaba ...
bir tesadüf sonucu gelmiştim sayfanıza bir süre önce.. mutlumusunuz yazınıza epeyce uzun bir yorum bırakmıştım:))
(hatırlatma babında yazdım)
yine hoş bir hikayeyle karşılaştım hayat dersleri hakkında..
geriye bir dönersem,mutlu olmak için bakış acımdan ve beklentilerimden vazgeçmeyi öğrenmeye çabaladığımı yazmıştım.o günden bu güne bir çok yol katettim inanırmısınız?
nelermi öğrendim?
hoşgörünün fazlasınında insana inanılmaz zarar verebileceğini..
şimdi insanlardan beklentilerim azaldı.kimseye karşı azami derecede hoşgörülü olmak zorunda olmadığımı anladım.çünkü bu kendimden ödün vermeme ve yıpranmama sebep oluyormuş.
her mevsimimde,her halimde yüreğini acacak dostlar olmalı çevremde.. çok doğru bir söz.ben yüreğimi sonuna kadar açtığımda yanımda olan,saygısızlıklarını sineye çektiğim insanlar olmamalı..
insan ilişkileri öyle hassaski..
sanırım herşeyde dozu iyi ayarlamak gerekiyor.
bir parça hoşgörü,sevgi,saygı ve en önemliside malesef insanlarda tükendiğini görüp kahrolduğum DÜRÜSTLÜK..
ben diyorumki;
dostluğumdan hoşlanmayan ardımdan kuyu kazacağına yiğitçe gelip ;
senin yanında olmaktan ve arkadaşlığından yeterince keyif almıyorum diyebilse keşke..
*************
yine çok uzun bir yorum oldu sanırım.yazmayı seviyorum aslında..okumayı sevdiğim kadar..
sevgilerimi bırakıp gidiyorum sayfanızdan.yeni bir hayat dersinde görüşmek umuduyla..