8 Ekim 2008 Çarşamba

Subject: iPhone Gerçeği.. ve..'Bizim evin hâlleri' : ))




iPhone Gerçeği..

Aylarca merakla beklendi, satışa sunulacağı gece abone merkezleri önünde sabahlara kadar kuyruklar oluştu, üstüne üstlük 'paranı ver ve al git' düşüncesinde olmadan, yani gsm operatörleriyle senelik sözleşmeler imzalanarak satışa sunulmasına rağmen büyük satışlar gerçekleşti.
Ancak işin iç yüzü tamamen irdelenmedi, Türkiyedeki klasik pazarlama mantığıyla insanların egolarına zerk edilen bir cihaz oldu iPhone.Cihazın en temel özellikleri dahi piyasada duyurulmadan sadece 'rant' amacıyla satıldı,ihtiyaçları karşılamak olmadı amaç.

Işte iPhone'un bilinmeyenleri ;

- 3G desteği yok. Şebeke içi internet için GPRS/EDGE kullanılmak zorunda.
- 3. parti yazılım desteği yok, kapalı sisteme sahip. Jobs’un yalanına kananlar, tarayıcı ve internetsiz çalışmayan Web 2.0 uygulamalarını 3. parti yazılım sanıyor.
- Oyun yok
- Java ve Flash desteği yok
- Koca koca reklamlar yapılsa da, YouTube desteği sadece 10.000 video ile sınırlı
- Çıkarılabilir pili yok. 300-400 şarjdan sonra (1 yıl), fahiş paralar ödenerek değiştirilmek zorunda
- MMS desteği yok
- Tuşsuz yapısı ve dokunmatik ekranı nedeniyle tek elle kullanılamıyor. Fiziksel klavyesi yok
- İki megapiksellik kamerası var, fakat video kaydı yapamıyor. Zoom yok, flaş yok
- GPS yok
- Anlık mesajlaşma (AIM, Yahoo, MSN) desteği yok
- Bluetooth üzerinden diğer aletlere içerik gönderilemiyor, Bluetooth sadece ve sadece kulaklık için kullanılabiliyor
- Hafıza kartı yuvası yok
- FM radyosu yok
- iTunes şarkılarını melodi olarak kullanmaya izin vermiyor
- Bilgisayar sahibi olmadan, iPhone kullanmak mümkün değil. iTunes ile etkinleştirmek zorunlu
- Excel, Word ve PDF desteği görüntülemeden ibaret. Belge düzenlemeyi ve oluşturmayı desteklemiyor
- Safari tarayıcısı var. Fakat Flash olmadığından, pek çok sitede görüntüleme sorunu yaşanıyor
- Sesli arama, sesli komut ve ses kaydı yok
- A2DP, yani stereo Bluetooth kulaklık desteği yok
- Kablosuz eşitleme ya da internetten doğrudan içerik satın alma desteği yok
- Tarayıcısı var ama internetteki resim, müzik vb. dosyaları hafızaya kaydedemiyorsunuz
- AT&T dışı SIM kartların çalışmaması bir yana, her AT&T SIM kartı çıkarıp takışta bile aleti yeniden etkinleştirmek gerekiyor. Yani iPhone, cep telefonu tarihinin en karmaşık simkilitli telefonu.
Alanlara şimdiden geçmiş olsun..
......
Bu yazıyı neden mi yazdım? Dün oğlumla yazışırken küçük kızım devreye girdi -MSN' de- ve bir iphone muhabbetidir başladı.
Bilmem kaç bin yıl öncesinden kalma bir taşla iphone' u kıyaslayan resme de bayıldım doğrusu..
Hem, son günlerde fazla karamsar olmuş yazılarım, biraz da gülen cephesine bakalım hayatın, değil mi?
.....
Geçmiş yazılarımdan...
Türk filmi çeviririz arada bizim evde..Aklıma onlar geliverdi birden..Hoşuma da gitti doğrusu..Smile

Oğlumun geçenlerde gelişinde yaşanan bir olay:
Biraz samimi pozlardayız, küçük kızım kıskanıyor görüntüsü veriyor, surat düşmüş..Sad
Oğlum Ömercik..sezercik..vs taklidi yapıyor ustaca..
-"Bu çocuk kim anneee?? Onu da evlât edineliiimm..!"
İşte burada hepimiz kopuyoruz.. )))

Bizim kızla kahvaltı muhabbetlerimiz de hoş oluyor.Geçenlerde bir şey söyledi de duymadım mı ne olduysa şöyle bir diyalog gelişti aramızda:
-Tak beni anne, 'tın' beni..!!
-Tanışıyor muyuz?? Cool
-Hani yağmurlu bir günde sizi arabama almıştım..
-Yanılıyor olmalısınız küçükhanım..Öğretmeniniz di arabama aldığım şahıs..!!
Burada 'Çak anne, iyi espriydi..!' dedi bizimki..

Olay şu:
Seda (kızım) henüz 1.sınıfa gidiyor, okulun ilk günleri, arabamla ben bırakıp- alıyorum.İlk birkaç gün kaçta çıkacaklarını yanlış anladığımdandı sanırım hep 5 dk gecikmeli gidiyorum ve her gidişimde yüz ifadesi ağlamaklı..Yine bir akşam okul çıkışı, aldım kızımı, az ileride birini işaret ederek:
'Anne, şu mor giysili hanım bizim okulda öğretmen..Bugün beni teselli etti, üzülme annen gelmezse senin gibi güzel kızı ben alırım..dedi.'
Hemen geri vites..
-Tanışabilir miyiz? Ben .....
-Ben ... ...
-A..O siz misiniiizz? demiş bulundum.Arkadaşımın oğlunun öğretmeni ve biraz zor bir öğretmen, ben de duymuşum işte..Smile
-Neler duydunuz hakkımda, anlaşılan pek olumlu şeyler değil? Smile
- ...(Durumu kurtaracak birkaç söz..)tam olarak hatırlamıyorum.Smile
Arabaya dâvet ettim ve sonrasında okulun md. yrd. olacak bu hanımla samimiyetimize ilk adım bu şekilde atılmış oldu.
.....
Aşağıdaki satırlar da arkadaşına hediye edeceği bir kitaba not ekleyen küçük kızıma ait.. Yaşı 15, 10. sınıf öğrencisi, bu kadar iyi yazı yeteneği ve sözeli varken, sayısalı seçti.Not ortalaması 5.0 ve sınıfındaki tüm öğrencilerin de öyle..Yayınladığımı bilse kızacak, biliyorum.
büyümeyecek benim gözümde, evin küçüğü ya... : ))
* * *

"Her ne kadar okulda açmamanı istemiş ve istiyor olsam da bunu okulda açarsın herhalde. O yüzden bari bu kağıdı sakin kafayla oku, tamam mı? Tamam. Kağıdı okumayı unutmamak için onu kitabın arasına koy, en azından nezaketen bir kere okumaya çalışırsın kitabı...umarım.
Bu kitap yeni değil. Hayatta yapmayacağımı düşündüğüm bir şeyi yapıyorum şu anda: Kendi kitabımı bir başkasına vermek. Kitaplara çok değer veririm, o yüzden üzerinde fazla bir eskime alameti göremezsin herhalde. İyi yönlerinden biri, basımdan yeni çıkmış, rafta sırasını bekleyen, ruhsuz ve ilgisiz gözlerin üzerinden kayıp gittiği, boş bir kitabı almayacağındır eline. Onun yerine, yazın tatil için İstanbul'a gelmiş, fantastik kurgu âşığı bir kız ile abisinin, Cevahir D&R'da dolaşırken kızın abisine zorla aldırdığı bir kitabı tutacaksın elinde. Sıcaktan bunaldığı, vantilatörün dibine girdiği anlarda ona yardımcı olan yegâne iki kitaptan biridir bu, kızın. Daha sonra arkadaşlarına övdüğü ve yine daha sonra Tüyap'ta, ona bu kitabı övdüklerinde "Okudum bunu, haha" diyerek sevinç ve gurur duygularını tattırdığı kitaptır.

Vay canına, ne kitap ama, değil mi? Belki okumaya çalışıp başaramadığında "Bu muydu övdüğü," diyeceksin, belki de kitabı bitirip, o kıza hak verip, kitaba - hak ettiği -hürmeti göstereceksin. İkincisinin olması senin de, o kızın da hoşuna gider herhalde.

Ünlü bir ozanın şarkısıdır bu hikâye; cesareti, sevgiyi, tutkuyu, dostluğu ve umudu asla kaybetmemeyi anlatan. Eryns'in büyüsü seni saracaktır bazen, Flarian'ın gözlerindeki ormanda huzur bulackasındır. Inya'nın saflığı yüzünde bir tebessüm oluşturacaktır belki de. Arbex İzleyeni Thalian'ın cesaretiyle büyülenirsin ya da noranın arayışı ve akıbeti, seni ince bir hüzünle beraber huzura sürükler. Kim bilebilir ki, ne olacaktır orada ya da kim bilebilir ki, kim kazanacaktır sonunda? Birçok soru üşüşecek aklına, cevapları gelecek sırayla. Yine de bu demek değildir ki sorular biter en sonunda. Bilgi, beraberinde yeni sorular getirir. Bırak sorular gelsin. Bırak,Ozanın Şarkısı seni de katsın ritmine... İyi okumalar.

"Bir dünya yaratılmış ve yeni bir oyun başlamıştı artık..."

Hiç yorum yok: