14 Ekim 2008 Salı

Güncel... Günlüğümden...


Yaşanmışlıklarla alıntılar hep farklı olmuştur, değil mi? Birisi izlenen, diğeri yaşanılan hayat gibi gelir benzetme yerindeyse... Ne kadar mükemmel olursa olsun alıntı ve kıssalar, alışıldık bir kalemin çizikdirdiklerini arıyor insan zannederim... Genelde bu yönde oldu şimdiye kadar yazdıklarımda izlenimlerim.. Bana dair bir şeyler okumak istediler arkadaşlarım.. Oysa kimi zaman eliniz yazmaya varmaz; zihniniz, gündeminiz, öncelikleriniz farklı yönlerdedir. Belki çözümlemek istersiniz iç hesaplaşmalarınızı, kendi yürek süzgecinizden geçirmek..Belki, yazmak istediğiniz anda zaman ve zemin elvermiyordur. Kızımın doğum günüydü 12. Ekim.. Yazamadım... Annemin bakıcısını değiştirdim, ânında kaleme alınsaydı hoş şeyler çıkabilirdi. Onu da yapamadım. Kendimle zıtlaşmıyorum artık..Olaylarla da...Olduğu gibi yaşıyorum. 'Olması gereken olur' ya hani... 'Keşke' mi? Anlamlı mı sizce? Bir çözülürsem, tam çözüleceğim... Yooo... hayır efendim!.. Biraz durgun kalmamda yarar var. : )) Sevgiler... Hayat
İşte bir kıssa daha:

İki Gezgin Melek: İki gezgin melek, geceyi geçirmek için o civarda varlıklı sayılan bir ailenin evinin kapısını çalmışlar. Aile, pek kaba bir üslupla, meleklere yatacak yer olarak koca malikanenin konuk odalarından birini vermek yerine, soğuk bodrumundaki küçük bir köşeyi göstermiş. Melekler buz gibi odanın soğuk ve sert zemininde kendilerine yatacak bir yer hazırlamaya çalışırken, Yaşlı Melek duvarda bir delik görmüş ve kalkıp deliği onarmaya girişmiş. Genç Melek, Yaşlı Meleğe bu hareketinin nedenini sorunca, Yaşlı Melek hafifçe gülümsemiş:
Herşey, her zaman, göründüğü gibi değildir...
Sabah malikaneden ayrılan melekler, gece bastırınca bir kez daha kalacak yer bulmak umuduyla, bu defa çok fakir bir çiftçi ailesinin kapısını çalmışlar. Son derece misafirperver olan fakir karı koca, sofralarında ne var ne yoksa meleklerle paylaştıktan sonra, onlara rahatça uyumaları için kendi yataklarını vererek yanlarından ayrılmışlar. Sabah güneş doğduğunda, melekler zavallı karı kocayı gözyaşları içinde bulmuşlar: Yegane geçim kaynakları olan tek inek de tarlalarının ortasında cansız yatmaktaymış. Genç Melek bu sefer iyice öfkelenerek Yaşlı Meleğe isyan etmiş:
Bunun olmasına nasıl izin verebildin? O varlıklı kaba adamın herşeyi vardı ama sen kalktın ona yine de yardım ettin. Bu iyi yürekli fakir ailenin ise o tek inekten başka hiçbir şeyleri yoktu;buna rağmen onu bile paylaşmaya gönüllü oldular. Ama sen o ineği de yitirmelerine izin verdin! Bunun üzerine Yaşlı Melek, Genç Meleğe dönerek şu cevabı vermiş:

Herşey, her zaman, göründüğü gibi değildir. O zengin malikanenin bodrumunda kaldıgımız gece, duvardaki deliğin dibinde külçe külçe altın saklı olduğunu farkettim. Malikanenin sahibi bu kadar açgözlü olduğu için ve kendisine verilmiş şans sayesinde edindiği zenginliğin bir parçasını bile paylaşmaya yanaşmadığı için, ben de o deliği öyle bir kapatıp mühürledim ki artık arayıp bulsa da açamaz. Ve devam etmiş: Sonra, dün gece biz çiftçi ailesinin yatağında uyurken, Ölüm Meleğinin o çiftçinin karısını almaya geldiğini gördüm. Ben de onun yerine Ölüm Meleğine ineği verdim.

Yaşlı Melek, gülümseyerek bir kez daha eklemiş:

Herşey, her zaman, göründüğü gibi değildir. Bazen, işler istediğimiz gibi sonuçlanmadığında, aslında bizim de başımıza gelen tam da budur işte. Eğer inanıyorsanız, yapmanız gereken şey sadece, her sonucun her zaman sizin lehinize olduğuna güvenmektir. Bunun böyle olduğunu, ancak belirli bir zaman sonra öğrenebilecek olsanız bile...
Bazı insanlar, Hayatımıza girerler Ve çabucak çıkarlar... Bazıları ise, Dostumuz olur Ve bir süre orada kalırlar... Yüreklerimizde O güzel ayak izlerini bırakarak... Ve bu, İyi bir dost ka
zandığımız için, Bir daha asla Eskisi gibi olmayacağız demektir!
Alıntı

1 yorum:

SeyyAh dedi ki...

Merhabalar Sayın Hayat..
Bazı yazıları önceden hazırlayıp yüklüyor ve zaman ve tarih ayarlarını önceden yapıyorum. Zira bazen buna zaman bulamıyorum.
Arka planı beğenmenizden memnun oldum biraz uğraştırdı ama...
Teşvik edici sözlerinize içten ailecek teşekkür ediyoruz...
Nerdeyse 3 yıldır bu blog sayfalarında bizlerde sizlerden çok şeyler öğrendik, menfaatsiz paylaşımın çok güzel ve değerli bir platformu oldu buraları..
**
Kıssayı tercüme edebildim..
evet.. Herşey, her zaman, göründüğü gibi değildir...
birde bize bunu küçüklüğümüzde Hz.Yunus(as.) bir menkibesi diye anlatırlardı..
**
Ailecek selam ve sevgilerimizle..