19 Ağustos 2008 Salı

Ruhun Sükûnet Hali


Son günlerde Leo Tolstoy'un "Yüce Fikirler" eserinden tercümeler yapıyorum. Leo Tolstoy'un bu az bilinen eserinde, yazarın hayatı boyunca derlediği "güzel ve yüce fikirler" bulunuyor. Dünyanın her yerinden farklı düşünürlerin vecizelerinden oluşan bu derleme, Tolstoy'un ana felsefesini özetliyor denebilir. Bu kitaptan Epictetos'a ait bir "yüce fikir"i sizinle paylaşmak istiyorum:

<< İnsanlar, ancak kendilerine bağlı olmayan yabancı işlerle meşgulken sıkıntı çeker, rahatsızlık ve endişeye kapılırlar. Bu durumlarda kendilerine kaygıyla sorarlar: "Ben ne yaparım? Acaba bir şey olur mu? İşin sonunda ne olacak? Aman bir şey olmasın?" Bu, sürekli kendilerine ait olmayan şeylerle ilgilenen kimselere olur.

Aksine, kendisine bağlı olan şeylerle meşgul olan ve hayatı kişisel gelişim işine dayanan bir insan, kendisini bu şekilde kaygılandırmaz. Eğer o, hakikatte direnip yalandan kaçınma konusunda endişe etseydi, ben ona derdim ki: "Sakin ol, seni kaygılandıran şey, senin kendi ellerinde bulunuyor. Sadece düşüncelerine ve davranışlarına dikkat et ve kendini her yönden düzeltmeye çalış. Öyleyse "Acaba bir şey olur mu?", deme. Çünkü ne olursa olsun, sen onu kendine bir ders ve faydaya çevirebilirsin."

- Ama, kötülüklere karşı dava ederken ölürsem?

- Ne o? Bu durumda sen yapman gerekeni yaparak, dürüst bir insanın ölümüyle ölürsün. Sonuçta ölmen gerekmez mi, ve ölüm seni bir işi yaparken yakalamaz mı? Ölümün beni, insana yaraşır, güzel ve diğer insanlar için faydalı bir işi yaparken yakalamasından memnun olurdum, veya kendimi düzeltmeye çalıştığım bir zamanda yakalamasından. İşte o zaman ben ellerimi kaldırıp: "Rabbim! Senin kanunlarını anlamak için bana verdiklerinden ne kadar yararlandığımı Sen daha iyi bilirsin. Seni suçladım mı? Bana olanlardan şikayet ettim mi? Vazifemi yapmaktan çekindim mi? Doğduğum için Sana hamd ederim, bütün nimetlerin için. Ben onları rızayla kullandım, onları geri al ve istediğin gibi hükmet, çünkü onlar Senin."

Bundan daha iyi bir ölüm olur mu? Böyle bir ölüme kadar yaşamak için fazla bir şey kaybetmene gerek yok, aslında böylece daha fazlasını elde edersin. Ama eğer sana ait olmayanı da elinde tutmak istersen, sana ait olandan da mahrum olursun.

Dünyevi işlerde başarılı olmak isteyen kimse geceler boyu uyumaz, sürekli uğraşır ve çırpınır, güçlülere yanaşır ve genel olarak aşağılık bir insan gibi davranır. Ve eninde sonunda, bununla ne elde etti? Elde ettiği şey, övgülerle çevrili olması, kendisinden korkulması ve patron olarak farklı emirler verebilmesi. Acaba sen, kendini bu tür meşgalelerden özgür kılmaya ve hiçbir şeyden korkmadan ve sıkıntı çekmeden rahat uyumaya ulaşmak için çalışmak istemez misin? Bil ki, ruhun bu sükunet hali karşılıksız elde edilmiyor. >>

1 yorum:

Hayat dedi ki...

Seni tekrar görmek ne güzel sevgili kardeşim...
Umarım sınavların iyi geçmiştir.
Bu güzel yazın için ayrıca mutluluk duydum.
İçten teşekkür ve sevgiler...
Hayat