9 Aralık 2008 Salı

Nilüferler Zamanı...

Nilüferler Zamanı


Hayatı daima bir bitki, bir çiçek kıvamında yaşar insanlar.Bazıları Kaktüstür, Çalı yada Devedikeni.Öyleki yaklaşanları çizer, yaralar, hep zarar verirler çevrelerine.Yanlarında ne bir ot ne bir çiçek biter.Bazıları zambaktır, şımartılır ama hep yapa yalnız yaşamak zorunda kalırlar.Bazılarıysa Kırçiçekleridir,
Saf ve güzel ama korumasız.Güzellikleri yüzünden kopartan çok olur onları, farkına bile varamazlar...

Bazen büyür ağaç olur insan.Kendini üstün görür, dik başlılığa kapılır sağlam çınar ağaçları gibi, ama ilk fırtınada kırılır, yok olur gider.Kimi, söğüt ağaçları gibi eğilir en ufak rüzgara bile.Kimi zaman da sarmaşık olur insan, başkalarına dayanmak zorunda hisseder kendini ve hep öyle yaşar, başkalarının sırtından...

Mevsimler geçirir insan, Güller gibi hırçın, Çarkıfelek gibi güleryüzlü, Aslanağzı gibi şakacı, Orkide gibi gururlu, Nergis gibi iddiacı, Menekşe gibi ürkek, Maranta gibi entel, Begonya gibi kompleksli, Fulya gibi kıskanç, Zakkum gibi zehirli, Karanfil gibi hüzünlü ve Lâle gibi karamsar olur.

Oysa bir tek çiçek vardırki isteyen, çaba harcayan herkesi arasına katabilen ve bir daha asla geri vermeyen.Nilüferdir bu çiçeğin adı, umut doludur, güçlüdür, direnir acılara ve erişilmezdir suların korumasında.Kendi dünyasındadır o, bu yüzdendirki her gün yeniden doğar.Çiçeğini kopartan olursa yenik düşmez umutsuzluğa, yeni çiçekler sürer köklerinden.Hep sevecendir, hep güler yüzlü, hep umutlu ve daima yenilmezdir o...

Alıntı

1 yorum:

Tijen dedi ki...

Yüreğinde sevgi olan insanların söylediği şeylerden alınmam.