23 Aralık 2008 Salı

Algılama, keyif alma ve öncelikler

Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC''de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.

Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder.

Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır. Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.

Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.

En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur. Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar

Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz

Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell''in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston''da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı

Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell''in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz? İdi...

Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise, dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?

6 yorum:

anneminkizıyim dedi ki...

Merhabalar canim, ben geldim, uzun aradan, netimin kesilisinden sonra bu gün acilinca hemen sizleri ziyarete kostum, harika bir yazi eklemissin cok hosuma gitti, digerleri gibi güzel düsündürücü ve dikat cekici. Ellerine saglik. Ben daha paylasim yapamadim ama olsun sizlere biraz yorum yazayim diye pc basina oturdum. Gecmis bayraminiz hayirli olsun, Allahim nicelerine eristirsin insallah. sevgiler...

Bulbulunyeri dedi ki...

Canım,
gerçekten ilginç bir deney olmuş. Acaba burada ki algılama problemi mi yoksa para verip gidince daha mı iyi oluyor. Yoksa insanlar o kadar büyük koşuşturmanın içindeler ki, dünyanın en iyi kemancısı bile bu telaş içinde önemli görünmüyor.
Bilemiyorum. Dünya telaşı bize önümüzde ki hangi güzelliklerden alıkoyuyor.
Sevgiyle kal.

Bulbulunyeri dedi ki...

Canım,
gerçekten ilginç bir deney olmuş. Acaba burada ki algılama problemi mi yoksa para verip gidince daha mı iyi oluyor. Yoksa insanlar o kadar büyük koşuşturmanın içindeler ki, dünyanın en iyi kemancısı bile bu telaş içinde önemli görünmüyor.
Bilemiyorum. Dünya telaşı bize önümüzde ki hangi güzelliklerden alıkoyuyor.
Sevgiyle kal.

SeyyAh dedi ki...

Değerli ve sevgili Gönül Dostumuz...
Bildiğiniz gibi kalp rahatsızlığı olan biriyim. 1,5 ay kadar önce ani ağır bir rahatsızlık nedeni ile uzak kaldım o nedenle sizlere uğrayamadım.
İnşallah kısa zamanda tekrar paylaşımlarda birlikte olabilmek arzusu ile...
Nice sağlık dolu esenlikli günler diliyoruz.

nazardeğmesin07 dedi ki...

Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle tüm dostların yeni yılı kutlu olsun.

Bulbulunyeri dedi ki...

Canım,
bembeyaz yağan kar, ne yaşanmışsa yaşansın örter geçmişin hatalarını... Yeni bir gelecek sunar bize ve yeni bir başlangıç... Yeni yılın tüm insanlığa ve ülkemize barış, mutluluk getirmesi dileğiyle yeni yılınızı kutlarım. Her şey gönlünüzce olsun!
Sevgiyle kal