Şehzadebaşı'nda iftar...
Annem ve büyük kızımla,yemek sonrası çay faslı... İstek parçası benden:
"Yıldızlı semâlardaki haşmet ne güzel şey
Mehtaba dalıp yâr ile sohbet ne güzel şey
Dünyamızın üstünde bütün ruhlar uyurken
Dünyada senin sevgilin olmak ne saadet
Bir bitmeyecek aşk-ı muhabbet ne güzel şey
Yıldızların altında ibadet ne güzel şey
Annemi Şehzade Mehmet Sofrası' na yemeğe götürdüm birkaç gün önce...
Yemek, servis, ortam hoştu.
Süzme mercimek çorbasına bayıldı annem..
Annem ki olağanüstü güzel yemek yapan birisidir, 30 yıl sonra bile yemeklerinin güzelliğinden söz eder hâlen tanıdıklar...
İnsan yaşlanınca basit şeyleri bile büyütebiliyor demek.
Ahududu şerbetini sevdim ben, ahududu' nu çok severim.
Bir ara semâ gösterisi düzenlendi.Canlı fasıl, isteklere de yönelikti.
Yukarıdaki eseri ortama uygun bulduğum ve sevdiğim için istedim.
Dün akşam da annem, gelinimiz ve yeğenler bendeydiler iftara..
Avukat kızımla çok güzel bir kuru patlıcan- biber dolması hazırladık.
Süzme çorbam dört dörtlüktü.
Kıymalı-patatesli börek, komposto, salata, z.yağlı fasulye benden tam not aldılar. Gelenlerden de tabii...
Aferin bize... : ))
A, bu arada üç gün sevgilimleydim, mânevî ortam çok güzeldi.
Yalnız önceki gece yolda filân olduğuma aldırmayıp, zırıl zırıl ağladım.
Arada yara kabukları açılıyor, kanama başlıyor.Aşağıdaki şiir geldi aklıma:
İbrahim sadri "ıhlamurlar çiçek açtığı zaman"
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bahaeddin KARAKOÇ
(Uzaklara Türkü)
(İbrahim Sadri seslendirmiştir)
Sevgiler...
Hayat
Dünyanın Döngüsü Hep Mi Aynı?
-
Okuduğumdan beri hiç aklımdan çıkmıyor. Peru'daki arkeologlar, üç antik
kültürün güç merkezi ve İnka öncesi bir efsanenin merkezi sayılan kuzey
kıyısındaki...
4 gün önce
2 yorum:
eh değmeyin keyfimize dercesine bir yazı olmuş...
Eh değmeyelim...
hayırlı ramazanlar,bol muhabbet iftarlar...
Aslında karışık duyguların harmanlaması sevgili yansıma :)
Hem iyi bir şey yapabilmiş olmanın mutluluğu ve hem de kısaca geçiştirilmiş derin acı var yazıda...
Sevgiler...
Yorum Gönder